NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
الْمَلِكِ
بْنُ حَبِيبٍ
أَبُو
مَرْوَانَ
حَدَّثَنَا
أَبُو إِسْحَقَ
يَعْنِي
الْفَزَارِيَّ
عَنْ خَالِدٍ
الْحَذَّاءِ
عَنْ أَبِي
قِلَابَةَ
عَنْ قَبِيصَةَ
بْنِ
ذُؤَيْبٍ
عَنْ أُمِّ
سَلَمَةَ
قَالَتْ دَخَلَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
عَلَى أَبِي
سَلَمَةَ
وَقَدْ شَقَّ
بَصَرَهُ
فَأَغْمَضَهُ
فَصَيَّحَ نَاسٌ
مِنْ
أَهْلِهِ
فَقَالَ لَا
تَدْعُوا عَلَى
أَنْفُسِكُمْ
إِلَّا
بِخَيْرٍ
فَإِنَّ
الْمَلَائِكَةَ
يُؤَمِّنُونَ
عَلَى مَا
تَقُولُونَ
ثُمَّ قَالَ
اللَّهُمَّ
اغْفِرْ
لِأَبِي سَلَمَةَ
وَارْفَعْ
دَرَجَتَهُ
فِي الْمَهْدِيِّينَ
وَاخْلُفْهُ
فِي عَقِبِهِ
فِي الْغَابِرِينَ
وَاغْفِرْ
لَنَا وَلَهُ
رَبَّ الْعَالَمِينَ
اللَّهُمَّ
افْسَحْ لَهُ
فِي قَبْرِهِ
وَنَوِّرْ
لَهُ فِيهِ
قَالَ أَبُو
دَاوُد
وَتَغْمِيضُ
الْمَيِّتِ
بَعْدَ
خُرُوجِ
الرُّوحِ سَمِعْتُ
مُحَمَّدَ
بْنَ
مُحَمَّدِ
بْنِ النُّعْمَانِ
الْمُقْرِيَّ
قَالَ
سَمِعْتُ
أَبَا
مَيْسَرَةَ
رَجُلًا
عَابِدًا
يَقُولُ
غَمَّضْتُ
جَعْفَرًا
الْمُعَلِّمَ
وَكَانَ
رَجُلًا عَابِدًا
فِي حَالَةِ
الْمَوْتِ
فَرَأَيْتُهُ
فِي مَنَامِي
لَيْلَةَ
مَاتَ
يَقُولُ أَعْظَمُ
مَا كَانَ
عَلَيَّ
تَغْمِيضُكَ
لِي قَبْلَ
أَنْ أَمُوتَ
Ümmü Seleme'den demiştir
ki:
Rasûlullah (s.a.v.)
(hayatını kaybeden) Ebû Seleme'nin yanına girdi (o'nun) gözü açık kalmıştı
(Efendimiz o'nun) gözünü kapadı. Derken o'nun ailesinden bazı kimseler feryat
etmeye başladılar. Bunun üzerine (Hz. Peygamber):
"Kendinize hayırdan
başka dua etmeyin. Çünkü melekler söylediklerinize dua eder" buyurdu.
Sonra (ona şöyle) dua etti:
"Allah'ım Ebû
Seleme'yi bağışla, derecesini hidayet'e erenler(in dereceleri) arasına yükselt.
Arkasında kalanları için de sen o'na halef ol bizi de o'nu da affet (ey)
Alemlerin Rabbİ, onun kabrini genişlet ve orada kendisine nur halk et."
Ebû Dâvud der ki:
Ölü'nün gözlerini yumdurmak, ruh'un çıkmasından sonra olur. Ben Muhammed b.,
Muhammed b. en-Nu'man el-Makri'nin (şöyle) dedi(ğini) işittim: Ben Abid bir
kimse olan Ebû Meysere'yi (şöyle) derken işittim. Ben Muallim (olan) Cafer'in
gözlerini ölmeden önce yumdurmuştum. (Kendisi) abid bir adamdı. Onu öldüğü
geceden kısa bir süre sonra rüyamda (bana şöyle) derken işittim:
"Bana en ağır gelen
şey senin ben ölmeden önce gözlerimi yumdurman oldu."
İzah:
Müslim, cenaiz; İbn
Mâce, cenaiz; Ahmed b. Hanbel VI.297.
Metinde geçen Şekka
besarühü cümlesi, gözleri bir noktaya dikilip kaldı, anlamına gelir. Bu
bakımdan bu cümledeki "besar" kelimesini "şekka" fiilinin
faili olarak merfu okumak mümkün olduğu gibi, bu cümleye "gözünü bir
noktaya dikti" manâsı vererek "besar" kelimesini mafuliyyet
üzere mensub okumak da mümkündür.
Nebi Efendimiz, Hz. Ebû
Seleme'nin öldükten sonra, gözlerinin açık kaldığını görünce, bunun sebebini
söyle açıklamıştır: "Gerçekten ruh kabzedildiği vakit göz de onu takib
eder."[Müslim, cenaiz] Bu sözleriyle "ruh cesedden ayrılınca göz
arkasından bakarak onu takib eder" demek istemiştir. Metinde geçen ……
kelimesi Müslim'in rivâyetinde "feryad etti" şeklinde rivayet
edilmişse de, manâ itibariyle bir fark yoktur.
Hadis-i şerifte "vay
helak oldum, mahvoldum" gibi cahiliyye döneminde kullanılan sözler
sarfederek bağırıp çağırmaların şer olduğu açıklanmış, bu şekil şerli duaların
yerine 'allahümme ecirna fi musibetina vehlufna hayran minha veğfir lena ve
razına bi Kâdake ve Kaderike' gibi hayırlı duaların yapılması tavsiye edilmiş
ve ölünün yanında yapılan dualara meleklerin amin dediği, meleklerin
dualarının da müstecab olduğu açıklanmıştır.
Tîbî'ye göre, ölünün
yanında feryadü figan etmek suretiyle onu rahat-, sız etmek "nefislerinizi
öldürmeyiniz"[Nisa 29] âyetinin yasağı içerisine girebilir,
Metinde geçen
"Hidayete erenler" sözünden maksat; Allah'ın kendilerine nimetini
ihsan ettiği Nebiler, sıddıklar, şehidler ve salihlerdir,
"Arkasında
kalanları için de sen on hayırlı halef ol"-cümlesiyle kasde-dilen manâ
şudur: "Ey Allah'ım sen geride kalan çocukları ve torunları için onun
halifesi ol, onların rızıklarını ve hayatlarını tekeffül et." Ölen bir kimsenin
gözlerini yumdurma mevzuunda İbn Abidin şunları kaydetmiştir: Bir kimse öldüğü
zaman çenesi bağlanır ve güzelleştirmek için gözleri yumdurulur. Gözlerini
yumduran kimse; "Bismillah! ve ala milleti Rasulillahi Allahümme yessir
aleyhi emrahii ve sehhil aleyhi ma'bedatii veesidhü btlikaike vecal
maharaceileyhi hayran m i m m a harace anhü = Allah'ın adı ile ve
Ra-sûlullah'ın dini üzere ya rabbi bunun işini kolaylaştır. Sonunu asan eyle ve
sana kavuşmakla kendisini bahtiyar kıl, varacağı yeri çıktığı yerden daha hayırlı
eyle" der.[Davudoğlu A, İbn Abidin, III, 400.]